Delik fobisi içi dolu veya boş olan herhangi bir cisimde gözeneklere karşı duyulan rahatsızlık olarak bilinir. Bu rahatsızlık aslında çok kişide bulunmasına rağmen ortaya çıkmamıştır. Kişiler bu rahatsızlığı yaşadığı zamanla ortaya çıktığını ifade eder. Delik fobisi ortalama olarak dünya üzerinde her 100 kişiden 15'inde bu rahatsızlığın var olduğu tespit edilmiştir. Bu hastalık sadece kişinin kendisine zarar vermektedir. Zararsız bir hastalık olarak bilinen delik fobisi kişilerde gereğinden fazla rahatsızlık, korku, panik ve kaygı durumu oluşturarak meydana gelmiştir. Delik fobisi olan kişilerde bu belirtilerin yanı sıra delik ve gözenekli yapıları gördüğü zaman mide bulantısı, kaşıntı, terleme, tansiyonda yükselme, aşırı korku, hassasiyet ve kaçınma gibi durumlarda ortaya çıkmaktadır.

Delik fobisi kişilerde sadece içi boş veya dolu olan delikli yapılara sahip olan bitkilere karşı meydana gelmemektedir. Delik fobisi rahatsızlığını bitkilerden başka çok fazla sayıda tetikleyecek durum bulunur. Bu durumlar ise içi boş olan yapılar. Arı kovan yapıları, karmaşık gözüken delik görüntüleri, süngere benzeyen yapılar gibi çok sayıda durum etkilemektedir. Delik fobisi olan kişiler sadece karmaşık olan yapılar değili, oldukça düzgün ve düzenli olan delikli yapılardan da rahatsız olmaktadırlar. Delik fobisi olan kişiler delikli ve gözenekli yapıları gördükleri zaman bu yapılardan korkma, tiksinme, ürperti ve oldukça rahatsızlık durumu yaşarlar.

Delik fobisi olan kişiler mercanlara, sabun köpüklerine, puantiyeli kumaşlara, yığılmış tomurcuk demetine baktığı zaman tiksinme gibi oluşumların görüldüğü ifade edilir. Delik fobisine sahip olan çoğu kişi geometrik desenler gördüğü zaman sonrasında mide bulantısına bağlı olarak kusma, baş dönmesi. Soğuk ter dökme, kalp atışının hızlanması gibi yoğun bir şekilde belirtilerin oluştuğu görülür.

Maruz Bırakma Tedavisi: bu tedavi bir terapi yöntemi ile gerçekleştirilir. Kişi bu tedavi yönteminde bu rahatsızlığa neden olan belirtileri kişi üzerinde kademeli olarak kişiye uygular. Kişinin bu olaylara mazur bırakılması sonucu korku ve kaygı hissi azaltılmaya çalışılır.

Bilişsel Davranışsal Tedavisi: bu tedavi yönteminde kişi uyaranlara karşı kademeli bir şekilde maruz bırakılarak terapi uygulanır. Fakat tek başına yeterli olmadığı için diğer tedavi yöntemleri ile karmaşık bir şekilde uygulanması gerekir. Bu tedavi sonucunda kişi delik fobisi sonucu ortaya çıkan durumların ortadan kaldırılmasına yardımcı olmaktadır.

İlaç Tedavisi: bu rahatsızlıkta tedavi olarak ilaç kullanımı bulunur. Fakat ilaçları kişi kesinlikle kendisi belirleyemez. İlaçların önerisini psiyatr doktorlar tarafından belirlenmesi gerekir. İlaç kullanımı olarak rahatsızlığın en belirgin özelliği olan korkuyu azaltmak için antidepresan, sakinleştirici ve beta engelleyici ilaçlar verilmektedir. Beta engelleyici ilaçlar vücutta salgılanan adrenalin hormonunun salgılanmasını azaltarak kalp atımını yavaşlatır, kan basıncını düşürür ve korkuya bağlı olarak oluşan titreme olayını azaltır. Antidepresanlar ise yüksek derecede delik fobisi olan kişilere önerilir. Bu ilaç kesinlikle kişi kendisi terk etmemelidir. Doktor kontrolü altında iyileşme sürecine bağlı olarak yavaş yavaş bırakılmalıdır. Sakinleştirici ilaçlar ise sadece delik fobisi olan kişilere değil bunun yanı sıra farklı türlerde fobi sonucu oluşan durumların kontrol altına alınmasını yardımcı olmaktadır. Fakat sakinleştiricilerin yan etkileri çok etkili olduğu için dikkatli kullanılması gerekir.

1 Yorum Yapılmış "Delik Fobisi"